‘Barış İzleme ve Sağlık Çalışma Grubu’ kuruluyor
TTB Merkez Konsey üyesi Mehmet Şerif Demir, "Barış ve Demokratik Toplum Süreci"ni takip etmek ve raporlamak amacıyla "Barış İzleme ve Sağlık Çalışma Grubu" kuracaklarını açıkladı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), "Barış ve Demokratik Toplum Süreci"nin takibi için "Barış İzleme ve Sağlık Çalışma Grubu" kurmaya hazırlanıyor. Grubu kurma kararını 28 Haziran’da gerçekleştirdikleri kongrede aldıklarını aktaran TBB Merkez Konsey üyesi Mehmet Şerif Demir, "Sağlık bir haktır ve bütün toplumun bu haktan yararlanması gerekir. Sağlık hizmetinin düzelmesi demokratik bir ortamın, barışın olmasıyla mümkün olur" dedi.
TTB’nin meslek özlük haklarını savunurken aynı zamanda toplumsal sorunlara karşı da mücadele ettiğini söyleyen Demir, "TTB, toplum sağlığı için demokratik bir ortamın ve barışın olması için hep mücadele etmiştir. Başka bir sağlık sistemi, barışın olduğu demokratik bir ortamda mümkün olabilir. Demokratik bir ortamın oluşması için tarihsel birikiminden aldığımız güçle bir yol haritası çizmiş olduk. Mevcut barış sürecini izlemek, takip etmek ve raporlamak amacıyla grubu kurmayı planlıyoruz. Çalışma grubu, bu süreçlerin toplum sağlığı için ne kadar önemli olduğunun takibini yapacak. Çalışma grubunun sağlık emekçileri ve toplumla bunları konuşmak için de bir yol haritası olacak" diye konuştu.
Demir, toplum sağlığı açısından iyilik halinin sadece fiziksel iyilikle mümkün olamayacağını söyledi. Demir, iyilik halinin fiziken, ruhen, sosyal ve aynı zamanda siyasal olarak da olması gerektiğini vurguladı. Demir, bu durumun barış ve demokrasi ortamının sağlanmasıyla mümkün olabileceğine işaret ederek, "O yüzden bir barıştan, demokratik bir ortamdan bahsedilecekse hem toplum hem de sivil toplum örgütleri ve meslek örgütleri işin içine konulmalı. Böylece bu süreç o kadar iyi yönetilmiş olur. TTB olarak bu süreçte elimizden ne gelirse yapmaya hazırız" ifadelerini kullandı.
Devletin somut adım atmaması ve antidemokratik uygulamaların devam etmesi nedeniyle toplumda kaygıları arttığını söyleyen Demir, şunları söyledi: "Süreç şeffaf bir şekilde yürütülmeli, sivil toplum örgütlerine açık olmalı. Bir an önce somut adımlar atılmalı. En önemlisi cezaevinde zor koşullarda kalan hasta tutsaklar için bir an önce somut adım atılması gerekiyor. KHK’ler ile işinden uzaklaştırılan binlerce kamu emekçisi için somut adım atılmalı. Bu adımlar atılmadığı sürece bu kaygı ortadan kalkmayacak."
Anadilde ve ulaşılabilir sağlık sistemi için mücadelelerini sürdüreceklerini belirten Demir, şöyle devam etti: "Bir insan kendi diliyle ancak kendisini ifade edebilir. Bilmediği bir dille kendini rahat anlatamaz. Bu nedenle nitelikli bir sağlık hizmeti için herkesin anadilinde sağlık hizmetine ulaşması gerekiyor. Bu hakkın uygulanması devletin sorumluğundadır. Biz bu konuda mücadele etmeye devam edeceğiz."
Benzer Haberler
Aba'dan devlet ile topluma: Suskunluk işkenceyi meşrulaştırıyor
‘Barış İzleme ve Sağlık Çalışma Grubu’ kuruluyor
Kürt kadınlarının siyasetteki yeri: Süleymaniye'de öne çıkan detaylar
Silah bırakma töreni sonrası açıklama: Özgür irademizle sizin huzurunuzda silahları bırakıyoruz
İçişleri Bakanlığı Tutdere'yi görevden uzaklaştırdı
9 yıl geçti: 2 bin 520 KESK’li hâlâ göreve dönemedi
Roboskîli annelerden barış çağrısı: Asker anneleri elimizden tutsun
Ağır hasta tutsak Hasan Aşa tahliye edildi